29 Haziran 2007 Cuma

Tavla Ve SatranÇ Oynamanin Zemmİ Ve HÜkmÜyle İlgİlİ

Tavla Ve SatranÇ Oynamanin Zemmİ Ve HÜkmÜyle İlgİlİ

TAVLA VE SATRANÇ OYNAMANIN ZEMMİ VE HÜKMÜYLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİF VE RİVAYETLER
عن سليمان بن بريدة، عن أبيه؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم قال "من لعب بالنردشير، فكأنما صبغ يده في لحم خنزير ودمه".

21 - Süleyman ibni Büreyde'nin, babasından (Radıyallahu Anhüma) rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Tavla oynayan kişi sanki elini domuz eti ve kanıyla boyamış gibidir." (Müslim, şiir:1, No:2260,4/1770, İbni Mace, Edep:43, No:3763, 2/1238, Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No: 23040, 9/16) buyurarak, domuzun etine tutmaktan bile insanları nefret ettirdiğine göre, ya o domuzun etini yemek ve ondan gıdalanmak hakkındaki tehditler nasıl olur?

عن أَبِي مُوسَى الاشْعَرِيّ أَنّ رَسُولَ الله صلى الله عليه وسلم قالَ: "مَنْ لَعِبَ بالنّرْدِ فَقَدْ عَصَى الله وَرَسُولَهُ".

22 - Ebu Musa el-Eşarî (Radıyallahu Anh) dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim, zarla oynarsa şüphesiz Allah'a ve Resulüne İsyan etmiş Olur." (Ebu Davud, Edep:64, No:4938, 2/702, îbn-i Mace, Edep:43, No:3762,2/1237, Ahmed İbn-i Hanbel, No:19538,7/130, Hakim, Müstedrek, No:160,1/114, Sahih îbni Hıbban,No:5842,7/545)

مثل الذي يلعب بالنرد ثم يقوم يصلي مثل الذي يتوضأ بالقيح ودم الخنزير ثم يقوم فيصلي. (حم عن أبي عبد الرحمن الخطمي؛ ع، ق، ص عن أبي سعيد).

23 - Musa ibni Abdirrahman (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Tavla oynayıp da sonra kalkıp namaz kılanın hâli, irin ve domuz kanı ile abdest alıp da kalkıp kılan gibidir (namazı kabul olmaz)." (Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No:23199, 9/ 50, Ebu Yala, Müsned, No:1104,2/355, Beyhakî, Sünen-i Kübra, No:20953,10/364)

قلوب لاهية وأيد عاملة وألسنة لاغية. (ابن أبي الدنيا في ذم الملاهي، ق عن يحيى بن أبي كثير قال: مر رسول الله صلى الله عليه وسلم بقوم يلعبون بالنرد قال فذكره).

24 - Yahya ibni Ebî Kesir (Radıyallahu Anh) dan rivayet edildiğine göre, Bir kere Resulullah (SaiMiahu Aleyhi ve Sellem) tavla oynayan bir cemaata rastladığında: "Eğlenen kalpler, (boşuna) çalışan (yorulan) eller, boş konuşan diller." buyurmuştur. (Beyhakî, Sünen-i Kübra, No:20963,10/365)

وعن أبي موسى الأشعري، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم أنه كان يقول:"اجتنبوا هذه الكعاب الموسومة التي يزجر بها زجراً، فإنها من الميسر".

25 - Ebu Musa el Eşari (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "O haksız yere nasip çıkaran yazılı zarlardan sakının, çünkü onlar (la oynamak) kumardandır (bir rivayette de acem kumarıdır)." (İbni Ebî Hatim, No:6745, 4/1196, Ahmed İbni Hanbel, Müsned, No:4263, 2/156, Beyhakî, Şuabu'l-İman:6501, 5/238, Sünen-i Kübra, No:20954, 10/364, İbni Ebid Dünya, Mevsû 'a, Zemmü 'l-Melâhî, 1/81)

إذا مررتم بهؤلاء الذين يلعبون بهذه الأزلام والشطرنج والنرد وما كان من هذه فلا تسلموا عليهم، وإن سلموا عليكم فلا تردوا عليهم. (الديلمي عن أبي هريرة). "إذا اجتمعوا عليها واكبوا جاءهم الشيطان بجنوده فما يزالون يلعبون حتى يتفقوا كالكلاب اجتمعت على جيفةٍ فأكلت منها حتى ملئت بطونها ثمّ تفرّقت"

26 - Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Fal okları, satranç, tavla ve benzeri eğlence aletleriyle oynayanlara rastlarsanız onlara selâm vermeyin, size selâm verirlerse de selâmlarını almayın, çünkü onlar toplanıp bu oyunların başına üşüştüklerinde, şeytan ordularıyla onlara gelir, tâki onlar oyuna devam edip dağılırken bir leşin başına üşüşüp de ondan yiyen, karınları doyduktan sonra dağılan köpekler gibi ayrılırlar." (Deylemî, el Firdevs, No:1045,1/269, Ibni Hacer-i Heytemî, Ez Zevacir,2/401,445)

لله تبارك وتعالى لوح ينظر فيه في كل يوم ثلاثمائة وستين نظرة يرحم بها عباده، ليس لأهل الشاه فيها نصيب.

(الخرائطي في مساوي الأخلاق عن واثلة).

27 - Vasile ibnil Eska' (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Tealâ Hazretlerinin bir levhası vardır ki, hergün ona üçyüzaltmış kere nazar (tecelli) ederek onunla kullarına rahmet eder, satranç oynayanların ise bu rahmetten nasibi yoktur." (Ali el Muttakî, Kenzu 'l-Ummal, No:40657,15/218)

يأتي على الناس زمان يلعبون بها، ولا يلعب بها إلا كل جبار، والجبار في النار - يعني بالشطرنج - ولا يوقر فيه الكبير ولا يرحم فيه الصغير، يقتل بعضهم بعضا على الدنيا، قلوبهم قلوب الأعاجم وألسنتهم ألسنة العرب، لا يعرفون معروفا ولا ينكرون منكرا ممشى، الصالح فيهم مستخف، أولئك شرار خلق الله، لا ينظر الله إليهم يوم القيامة. (الديلمي عن أنس).

28 - Hazreti Enes (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki satranç oynayacaklardır, o oyunu ancak her cebbar (zorba) kişi oynar, zorbalarsa ateştedir. O oyunda büyüklere hürmet edilmez, küçüklere acınmaz, dünyadan sebep birbirini öldürürler, dilleri arap dili kalpleri ise acem kalbidir.

Maruf (aklın ve şeriatın kabul ettiği şeyi) tanımazlar, kötü gidişi de reddetmezler, onların arasında iyi insanlar küçümsenir, işte onlar Allah'ın yaratıklarının en şerlileridir. Kıyamet günü Allah-u Tealâ onlara nazar etmez (rahmetiyle bakmaz)." (Ali el Muttaki, Kenzü'l-Ummal, No:40652, 15/217, Deylemî, Müsned-i Firdevs, No:8676,5/440)

ألا إن أصحاب الشاه في النار الذين يقولون: قتلت والله شاهك. (الديلمي عن ابن عباس).

29 - İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Şunu bilin ki! 'Vallahi senin şahını öldürdüm' diyen satranç ashabı şüphesiz ki cehennemdedir. (Deylemî, Müsned-i Firdevs, No:488,1/138, Ali el Muttaki, Kenzu'l-Ummal, No/40654, 25/218)

ملعون من لعب بالشطرنج، والناظر إليها كآكل لحم الخنزير. (عبدان وأبو موسى وابن حزم عن حبة بن مسلم).

30 - Habbe ibni Müslim (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Satranç oynayan mel'undur, o oyunu seyreden de hınzır eti yiyen gibidir" buyurmuştur. (Ali el Müttakî, Kenzu'l Ummal, No:40636,15/215, Deylemî, Müsned-i Firdevs, No:6391,4/126, Münavî, Feyzü'l-Kadir, No:8209,6/7)

عن زبيد؟؟ بن الصلت أنه سمع عثمان وهو على المنبر يقول: يا أيها الناس! إياكم والميسر - يريد النرد - فإنها قد ذكرت على أنها في بيوت ناس منكم، فمن كانت في بيته فليحرقها أو يكسرها، وقال عثمان مرة أخرى وهو على المنبر: يا أيها الناس! إني قد كلمتكم في هذا النرد ولم أركم أخرجتموها، فلقد هممت أن آمر بحزم الحطب ثم أرسل إلى بيوت الذين هي في بيوتهم فأحرقها عليهم. (ق).

31 - Zebîd İbni Salt (Radıyallahu Anh), Osman İbni Affan (Radıyallahu Anh) ın minber üzerinde şöyle dediğini işitmiştir: "Ey insanlar tavla denen kumardan sakının! Çünkü bana anlatıldığına göre içinizden bir takım insanların evlerinde bu alet bulunmaktaymış, artık kimin evinde varsa, onu yaksın veya kırsın."

Hazreti Osman (Radıyallahu Anh) bir kere de minber üzerinde şöyle buyurmuştur: "Ey insanlar! Ben sizinle bu tavla hakkında konuşmuştum, fakat yine sizin o aleti evlerinizden çıkarttığınızı zannetmiyorum, Vallahi bir odun demeti toplatıp ta evlerinde tavla bulunanlara gönderip ocaklarını başlarına yakmayı kastettim." (Beyhakî, Sünen-i Kübra, No:20956,10/364)

Aişe (Radıyallahu Anha) validemiz kendisine ait olan evde oturan bir hane halkının yanlarında bir tavla bulunduğunu işitince onlara: "Eğer onu çıkartmazsanız ben elbette sizi evimden çıkartacağım." diye haber yollamıştır. (Beyhakî, Sünen-i Kübra, No:20960,10/365)

Abdullah ibni Amr (Radıyallahu Anh) şöyle buyurmuştur: "Tavla ile kumar oynayan, domuz eti yemiş gibidir, kumar olmaksızın oynayan ise domuz yağı İle yağlanmış gibidir." (Beyhakî, Sünen-i Kübra, No:20961,10/365)

İbni Zübeyr (Radıyallahu Anh) Mekke-i Mükerreme'de şöyle bir hutbe okumuştur: "Ey Mekke halkı! Bana ulaşan habere göre Kureyş'ten bir takım erkekler tavla oynuyorlarmış, şüphesiz ki Allah-u Tealâ kitabında: "Ey iman edenler! şarap (içki), kumar, (tapılmak için) dikili taşlar (putlar), fal (ve şans) okları ancak birer şeytan işi pisliktir, bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz." , "Şeytan, içki ve kumar sebebiyle ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vaz geçtiniz değil mi?" buyurmaktadır.

Ben Allah-u Tealâ'ya yemin ederim ki, bu oyunu oynayan bir kişi bana getirilirse, mutlaka onu tüylerinde ve derisinde (döverek) cezalandırırım, üzerindekileri (mallarını) da bana getirene veririm."

İbni Ömer (Radıyallahu Anhuma) ya satrancın hükmü sorulduğunda: "O, tavladan daha şerlidir." buyurdu.

Ebu Cafer (Radıyallahu Anh) a aynı soru sorulduğunda: "O mecusîliktir, onunla oynamayın." buyurdu.

Abdulmelik ibni Umeyr (Rahimehullah) şöyle demiştir: Şam ehlinden bir zat zuhuratta şöyle görmüştür, her müminin her gün oniki defa günahları mağfiret olunur, ancak satranç oynayanlar müstesna." (ibni Ebid Dünya, Mevsû'a, Zemmü'l-Melâhi, 1/83, Süyûtî, Dürrül Mensur, 3/169)

Hiç yorum yok: